Kürsü
Astana’da Türkiye’nin odağı ne olmalı? - Ufuk Ulutaş
Suriye konusunda Türkiye’nin Rusya’yla müzakereleri yoğunlaşmıştı. Yılbaşı öncesinde Suriye’nin geneline yayılmış bir ateşkes planının hayata geçirilmesi için mutabakata varıldı.
Görüşmelerin bir tarafında Ä°ran olsa da merkezde Türkiye ve Rusya yer alıyor. Ä°ran sahadaki yabancı terörist savaşçıları himayesine ve oyun bozucu potansiyeline binaen Ä°ran da Türk-Rus dışiÅŸleri bakanları tarafından yürütülen sürece müdahil durumda. Amaç, iyi çözümlerin mümkün olmadığı Suriye’de, kötü seçeneklerden en iyisini seçmek. Üç dışiÅŸleri bakanının yayınladığı metin de ideal ifadeler içeren ve uygulama safhasında asıl rengine bürünecek bir metindi. Åžu an ise ateÅŸkesin saÄŸlanmasının ardından Astana süreciyle siyasi müzakerelerin canlandırılması hedefleniyor. Astana Cenevre’ye alternatif deÄŸil deniliyor ama ister istemez bir alternatife doÄŸru evriliyor.
Haklı olarak sorulacak soru, bu sürecin öncekilerden hangi açılardan farklı olduÄŸudur. Zira ÅŸimdiye kadar yapılan tüm barış görüşmeleri, ateÅŸkes çabaları gibi birer birer baÅŸarısızlığa uÄŸradı. Yeni sürecin en büyük farkı, görüşmeleri yapan aktörlerin terkibi. Türkiye, Ä°ran ve Rusya, söz konusu Suriye’nin kuzeyi olduÄŸunda sahada manivela kuvveti olan, askeri muhalefet ve rejim tarafında ağırlığı olan aktörler. Özellikle Rusya ve Ä°ran, ciddiyetle bir ateÅŸkesin ve siyasi sürecin baÅŸlamasını isterse rejimin bunu kabul etmeme lüksü yok. Muhalifler safında durum biraz daha karışık. Çünkü muhalefet herkesin malumu olduÄŸu üzere kendi içerisinde fraksiyonlara ayrılmış durumda. Türkiye’nin sözünün geçtiÄŸi gruplar olduÄŸu gibi, kendi ajandalarını takip eden gruplar da var. Yine de Türkiye birleÅŸme için bastırıyor.
Yeni sürecin bir diÄŸer farkı, Rusya’nın siyasi müzakereler konusunda eskiye nazaran daha ciddi olması. Bu Rusya’nın Suriye’de yüzde yüz güvenilir bir aktör olduÄŸu fikrini vermesin. Halep’teki yıkımın müsebbiplerinden ÅŸimdilerde ise DoÄŸu Guta’yı gözüne kestirmiÅŸ Rusya ile fikir ve siyasa ayrılıklarımız çok. Yine de Rusya kendini Suriye’de ABD’den daha makul bir muhatap olarak tesis etti. Rusya’nın Suriye muhalefetine yaklaşımında da önceye kıyasla bazı farklılıklar var.
Daha önce konuÅŸmayı reddettiÄŸi askeri muhalif gruplarla Ankara’da görüşüyor Rusya. Yani tüm muhalefeti “terörist” olarak kabul etme yaklaşımında erimeler var. Bir Rus yetkiliden de dinlediÄŸim gibi, Rusya bundan sonraki süreçte askeri muhalefeti daha fazla muhatap alacak. Diasporadaki siyasi muhalefeti ise Yüksek Müzakere Heyeti dışında yok sayacak.
Suriye krizinde bariz bir kırılma anı yaşıyoruz. ABD’nin “YPG’ye silah yardımı yapmıyoruz” yalanına baÅŸvurduÄŸu, PKK’nın Rojava’dan Kuzey Suriye söylemine geçiÅŸ yaptığı, Suriye’nin kuzeyinin ABD’nin dışarıda olduÄŸu bir üçlü tarafından görüşüldüğü bir kırılma anı bu. Böyle kritik bir anda Türkiye üç konuya yoÄŸunlaÅŸmalı. Birincisi, bu süreci muhalefeti birleÅŸtirmeye vesile kılmak. El-Nusra bu noktadaki en büyük meydan okuma olacak. Muhalefet geleceÄŸine dair ÅŸimdiye kadarki en önemli kararı verecek. Ä°kincisi, PKK’nın mücadele edilecek terör örgütü listesine eklenmesi ve Suriye Kürtlerinin PKK boyunduruÄŸundan kurtarılması. Üçüncüsü ise Ä°ran komutasındaki yabancı terörist savaşçıların Suriye’yi terk etmelerinin saÄŸlanması. Sürecin geniÅŸleyip ABD gibi diÄŸer ülkeleri de içine alacağı aÅŸama için bu üç konuda ÅŸimdiden altyapının hazırlanması gerekiyor.
Zira muhalefetin tamamen parçalandığı, PKK’nın ırkçı projesine devam ettiÄŸi ve Ä°ran komutasındaki yabancı terörist savaşçıların Suriye’de cirit attığı bir Suriye’de siyasi çözüm mümkün deÄŸil.
AKÅžAM
Henüz yorum yapılmamış.